Aylin Onart - Art 10 Fikir Atölyeleri Projesi
9 Ağustos 2009 Pazar -Posta Ege
Akademi, sanat ve iş dünyası ONART’ın fikir atölyelerinde buluşacak
Aylin Onart uzun yıllar TRT ve birçok özel televizyon kanalında haber spikerliği, program yapımcılığı ve sunuculuk yaptı. Depreminde sekiz saat aralıksız canlı yayın yapması gibi önemli ve bir o kadar da zor işlere imza attı.
Betûl Mardin ile tanışması sayesinde halkla ilişkiler mesleğini seçti. 2008 yılının yazında, kriz ortamında yeni iş kurmak bir yana, yatırım yapmaya bile cesaret edemeyenlerin aksine, genç yaşına rağmen edindiği bilgi birikimi ve deneyimine güvenerek kendi işini açmaya karar verdi. Şimdilerde İzmir’in, İzmirli tek etkinlik yönetimi ve medya ilişkileri yönetimi alanında hizmet veren “On-Art İletişim Danışmanlığı-Halkla İlişkiler-Turizm” şirketinin sahibi.
Benim Aylin Onart ile tanışmama, onu daha yakından tanımama vesile olan ise, İzmir için bir nevi sosyal sorumluluk projesi sayılabilecek “Art 10 Fikir Atölyeleri” projesi... On-Art İletişim Danışmanlığı bünyesinde gerçekleştirilecek olan proje, birbirinden değerli isimleri, yaşam gurmelerini İzmirlilerle buluşturmayı hedefliyor.
Başarılı bir sunuculuk geçmişi, yeni işi ve projesi “Art 10 Fikir Atölyeleri” ile İzmir’e getirdiği yeni soluğun ve yoğun iş temposunun yanı sıra Aylin Onart, aynı zamanda “İzmir İş Kadınları Derneği” ve “Uluslararası İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği İzmir Şubesi-BPW İZMİR”in de Genel sekreteri. Çalışma yaşamında profesyonelliğin önemli olduğuna inansa da, yaşadığımız erkek egemen toplumda iş kadının iş hayatındaki yeri ve öneminin artırılması, iş potansiyelinin geliştirilmesi onun ana hedefi..
Her şey Günay Oğuz’la başladı
■İletişim danışmanlığı ve turizmciliğe başlamadan önce spikerlik ve televizyonculuk yapıyordunuz. Bu mesleğe nasıl başladınız?
- İş hayatına başlamam haber spikerliği ile oldu. Yaklaşık 12 sene televizyon haberciliği yaptım. Bu güzel mesleği bana kazandıran, layığıyla yapabilmemi sağlayan, mesleğin duayenlerinden TRT’nin emekli baş spikeri Günay Oğuz’dur. 1992 yılında Günay Oğuz’la tanıştıktan sonra yayın hayatına başladım. Ona çok şey borçluyum.
O dönem İzmir’in ilk ve tek özel radyosu Dynamic Radio işbirliğiyle düzenlenen, Günay Oğuz’un verdiği “Diksiyon ve Etkili Konuşma Sanatı, Habercilik, Programcılık” seminer programına katıldım. 3 buçuk aylık eğitimin sonunda mesleki yatkınlığım ve Türk Dili üzerine araştırma-öğrenme merakım dikkatini çekti. Ardından Dynamic Radio’da hava durumu ve sonra da haber bültenlerini sunmaya başladım. Bir yandan verilen seminerlerde Oğuz’a asistanlık yapmaya başladım, bir yandan da üniversite öğrenimini sürdürdüm. Ege Üniversitesi Hidrobiyoloji Bölümü’nden mezun oldum. Okurken “Yeni TV Haber Merkezi”nde çalışmaya başladım. Televizyonculuk, yayıncılık virüsünü o zamanlar kaptım. TV kariyerim haber bültenleri, gece bülteni, hafta sonu ana haber bültenleri ve “Bu Gece” adlı günün son haber bülteni ile devam etti. Bu arada perfore ve seslendirmeler de yaptım. Daha sonra da televizyonculuğa 1998’de Kanal 1’de devam ettim. Burada da canlı yayınlara başladım. Sonra TRT’den gelen bir teklifi değerlendirerek burada da çalışmaya başladım.
Betül Mardin’le devam etti
■ Televizyonculuğu bıraktıktan sonra ne yaptınız?
- 2001’de yaşanan ikinci ekonomik krizle birlikte kapanan birçok gazete ve TV gibi TMSF’ye devrolan Kanal 1’den ayrılmak durumunda kaldım. O dönem medyada da yaşanan bu krizle bir yandan mesleğimin geleceğini sorgularken, bir yandan da İzmir’e ve İzmir’de neler yapabileceğimi düşündüm. Tam bu dönemde çalışmalarını her zaman hayranlıkla ve merakla takip ettiğim mesleğinin duayeni Betül Mardin’le tanışma fırsatı buldum. Halkla ilişkiler üzerine son derece faydalandığım görüşmeler yaptık, bilgi alışverişinde bulunduk. Ben Betül Hanım’a ve enerjisine bir kez daha hayran oldum ve bu işi yapmaya karar verdim.
■ İletişim danışmanı ve turizmci olarak nerede çalıştınız?
- Bu sektöre ilk adım atmam, 2002’de basın ve halkla ilişkiler koordinatörlüğü ile başladı. 2004’te genel müdür yardımcısı oldum ve ağırlıklı olarak kongre turizmi, proje ve etkinlik yönetimi ile medya ilişkileri yönetimi üzerine çalışmalarda bulundum. Sağlık turizmi ve otizme ilişkin kurumsal sosyal sorumluluk projeleri ile ülke ve bölge tanıtımına yönelik tanıtım projelerinin hazırlanmasında görev aldım. Aynı zamanda organize edilen kongrelerin, sempozyumların, açılış törenleri ve şirket etkinliklerinin program akışını ve metinlerini de hazırlayarak, eski mesleğim olan sunuculuğa da devam ettim. Aslında, yeni işimde de hala devam ediyorum. 2008 Temmuz’unda kendi şirketim olan “On-Art İletişim Danışmanlığı-Halkla İlişkiler-Turizm Şirketi”ni kurdum. Ağırlıklı olarak etkinlik yönetimi ve medya ilişkileri yönetimi üzerine hizmet vermeye başladım.
Kriz fırsata döndü..
■ Bu kriz ortamında kendi işinizi kurmaya nasıl cesaret ettiniz?
- Kriz dönemine denk gelmesinin elbette ki zorluğu var. Ama bu zorluklarının yanı sıra, insanın kendi işini yapması ve istediği şekilde çalışmalarını yönlendirebilme imkanı olması çok güzel bir duygu.. Bir de kriz dönemlerinin insanların yaratıcılıklarını tetiklediğine inanırım. Farklı ve alternatif projelerin oluşması, insanları daha fazla düşünmeye sevk etmesi nedeniyle iyi değerlendirilirse son derece olumlu sonuçlar da doğurabilir. Hani derler ya, “Krizler fırsatları da beraberinde getirir..” “On-Art” olarak konferans, seminer, bayi toplantısı, fabrika açılış törenleri, kongre ve sempozyumların etkinlik yönetimi ile insan kaynaklarına yönelik motivasyon seminerleri düzenliyoruz. Özellikle “yaşayarak öğrenme” dediğimiz bu takım çalışmalarını şirket performansına doğrudan olumlu etki yaratması dolayısıyla, özellikle kriz dönemlerinde firmalara tavsiye ediyoruz. Bunun yanı sıra, medya ilişkileri, basın toplantılarının organize edilmesinden basın danışmanlığına, yöneticilere konuşma metinlerinin hazırlanmasından, promosyon ve prodüksiyon çalışmalarına kadar uzanan bir danışmanlık hizmetimiz söz konusu. Bir de şirketimizin tüm bu faaliyetlerinin yanı sıra farklı bir markalaşma sürecine taşımayı amaçladığımız “Art 10 Fikir Atölyeleri” projesini başlattık.
- Kriz dönemine denk gelmesinin elbette ki zorluğu var. Ama bu zorluklarının yanı sıra, insanın kendi işini yapması ve istediği şekilde çalışmalarını yönlendirebilme imkanı olması çok güzel bir duygu.. Bir de kriz dönemlerinin insanların yaratıcılıklarını tetiklediğine inanırım. Farklı ve alternatif projelerin oluşması, insanları daha fazla düşünmeye sevk etmesi nedeniyle iyi değerlendirilirse son derece olumlu sonuçlar da doğurabilir. Hani derler ya, “Krizler fırsatları da beraberinde getirir..” “On-Art” olarak konferans, seminer, bayi toplantısı, fabrika açılış törenleri, kongre ve sempozyumların etkinlik yönetimi ile insan kaynaklarına yönelik motivasyon seminerleri düzenliyoruz. Özellikle “yaşayarak öğrenme” dediğimiz bu takım çalışmalarını şirket performansına doğrudan olumlu etki yaratması dolayısıyla, özellikle kriz dönemlerinde firmalara tavsiye ediyoruz. Bunun yanı sıra, medya ilişkileri, basın toplantılarının organize edilmesinden basın danışmanlığına, yöneticilere konuşma metinlerinin hazırlanmasından, promosyon ve prodüksiyon çalışmalarına kadar uzanan bir danışmanlık hizmetimiz söz konusu. Bir de şirketimizin tüm bu faaliyetlerinin yanı sıra farklı bir markalaşma sürecine taşımayı amaçladığımız “Art 10 Fikir Atölyeleri” projesini başlattık.
İzmir’e yakışan projeler
■ Bir nevi sosyal sorumluluk projesi sayılabilecek “Art 10 Fikir Atölyeleri” projesi nedir?
- Uzun süredir üzerinde çalıştığımız bir konuydu. İzmirlilere güzel bir proje ve etkinlik kazandırdığımızı düşünüyorum. Benzerleri Avrupa ve Amerika’da çok popüler ve başarılı. 10 moderatör ve 10 ayrı konu seçerek, en fazla 12-15 kişilik oturumlar halinde gerçekleştireceğimiz söyleşi ve bilgilendirme programlarından oluşuyor. Katılımcıların moderatörlerle birebir iletişim halinde olabilmeleri ve söyleşilerden en fazla performans sağlamaları amacıyla sınırlı sayıda katılımla butik söyleşiler olsun istedik. 10 konu ve 10 moderatör diye yola çıkıldı ama, yelpaze daha sonra genişleyerek 15’i buldu. Projede yer alan moderatörler artınca, bu kez de “special art” bölümünü açtık. Bu kapsamda da her ay bir yazarımızı bir kitabıyla “special art” bölümünde yer alan “Art 10 Kitap Kulübü”nde ağırlayacağız. İlk yazarımız ise halen görüşmelerimizin sürdüğü “Aşk” kitabıyla bir kez daha adından söz ettiren Elif Şafak olacak. Ayrıca satış rekorları kıran “Şu Çılgın Türkler” ve “Diriliş” kitaplarının yazarı usta isim Turgut Özakman’ı da Kasım ayında ağırlayacağız. Atölye çalışmalarımız Eylül ayından itibariyle başlayacak.
Fikir Atölyeleri’ne kimler katılıyor?
■ Atölyelerinizle ilgili bilgi verebilir misiniz?
- Tarih Atölyesi: Geçmişten günümüze tarihi bir nakış gibi işleyen dünyaca ünlü tarihçimiz Prof.Dr. İlber Ortaylı olacak.
- Sinema Atölyesi: Sinema sanatının mihenk taşlarından yönetmen, yapımcı, akademisyen Prof.Dr.Oğuz Makal yer alacak.
- Edebiyat Atölyesi: Türk ve dünya edebiyatından unutulmaz eserler eşliğinde yapacağı söyleşilerle Pelin Batu ile gerçekleşecek.
- Seyahat Atölyesi-Dünya Medeniyetleri: Dünyanın dört bir yanından topladığı deneyimleri kendi üslubuyla anlatarak farklı medeniyetleri, kültürleri bizlerle tanıştırıp adeta yaşatacak Ayhan Sicimoğlu olacak.
- Türk Dili Atölyesi: “Dilim Dilim Anadilim”, “Türkçe Off” ve daha birçok kitabıyla Türk Dili’ne olağanüstü emek veren yazarlarımızdan, Türkolog Feyza Hepçilingirler yer alacak.
- Diksiyon ve Etkili Konuşma Atölyesi: Ekranlarda gördüğümüz pek çok TV sunucusunu yetiştiren duayen, TRT’nin Emekli Başspikeri Günay Oğuz bulunacak.
- Başarı ve Para Dünyası Atölyesi: Amerika’nın önemli yatırım bankalarından Bear,Stearns ve Wall Street analistlerinden, risk yönetimi uzmanı Suna Reyent.
- Ekonomi Atölyesi: Dünya Bankası danışmanlarından Nobel Ödüllü İktisatçı James Tobin’in asistanlığını yapmış, tanınmış yazar Emre Deliveli.
- Seyahat Atölyesi - İzmir Bölümü: Kentin kültürel ve tarihi değerlerine sahip çıkan, İzmir sevdalısı, tarih araştırmacısı Sara Pardo.
- Fotoğraf Atölyesi: Dünyayı ve insanları en güzel karelere sığdıran, fotoğrafta kusursuz görüntünün dünyaca ünlü ismi Yusuf Tuvi.
- İlişkiler Atölyesi: “Geçinilmesi Zor İnsanlarla Geçinme Sanatı” adlı kitabıyla ses getiren, kendimizle ve çevremizle olan ilişkilerimizi düzenleyerek yaşam ve iletişim kalitemizi artıran Prof. Dr. Erol Özmen yer alacak.
- Arkeoloji Atölyesi: Arkeolog Elif Zengin Bıçakkıran.
- Felsefe ve Düşünce Kulübü: Dünyanın seyrini değiştirecek bir düşüncenin yaratım, oluşum ve gerçekleştirilme sürecine dair detayları entelektüel bakışı ile ortaya koyan akademisyen Hakan Dibel.
- Kitap Kulübü: Değişik ulusların edebiyatlarından kadınların uğraşlarını, mücadelelerini, başarılarını ve yaşamlarını, hem kadın, hem de erkek yazarların bakış açısından inceleyen, Yrd. Doç. Dr. Nuray Önder.
- Sinema Kulübü: Dünya sinemasına damgasını vuran filmlerden, müzikallere ve Türk sinemasına uzanan bir film seçkisiyle sinemada iz bırakanları ele alan, sinema sanatına gönül vermiş akademisyen, yazar Dilek Tunalı bilgi ve birikimlerini paylaşacak.
Cinsiyet değil profesyonellik önemli
■ Yoğun iş hayatınızın yanı sıra dernek ve sosyal sorumluluk projelerinde de adınızı sıkça duyuyoruz...
- İzmir İş Kadınları Derneği’nin genel sekreteriyim. Henüz bir yıllık geçmişi bulunan İZİKAD’ın tanıtım çalışmalarında epey yoğun mesai verdim diyebilirim. Aynı zamanda “Uluslararası İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği İzmir Şubesi - BPW IZMIR”in de genel sekreterliğini yapıyorum. Çalışma yaşamında işin cinsiyetinden ziyade, profesyonelliğin önemli olduğuna inanıyorum. Ancak yaşadığımız erkek egemen toplumda iş kadının iş hayatındaki yeri ve öneminin artırılması, iş potansiyelinin geliştirilmesi için bu tür sivil toplum kuruluşlarının önemli olduğunu düşünüyorum. Sosyal sorumluluk projesi olarak ise Küçükyalı Anadolu Meslek Lisesi ve Kız Meslek Lisesi öğretmen ve öğrencilerine, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Avrupa Birliği METGE (Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme Projesi) kapsamında 4 yıldır danışmanlık hizmeti veriyorum. Okulun mülakat sınavlarında sektör temsilcisi olarak yer alıyor ve etkinlik yönetimi, kongre turizmi, sempozyum organizasyonları ve halkla ilişkiler, medya ilişkileri üzerine seminerler düzenliyorum.
SEZİN'CE
İzmir’de, Eylül ayındanitibaren gerçekleştirilecek olan “Art 10 Fikir Atölyeleri” pojesini sevgili Ayhan Sicimoğlu’ndan ilk duyduğumda çok heyecanlanmış ve “Siz Egelilere bir de küçük müjdem var” diyerek köşemde duyurmuştum.
Akademi, sanat ve iş dünyasından önemli isimlerin moderatörlük yapacağı, bilgi birikimi ve deneyimlerini bizlerle paylaşacakları bir platform aslında bu proje.. Televizyon ekranlarının tanınmış yüzü Aylin Onart’ın, kendi soyadından esinlenerek İzmir’de kurduğu “ On- Art” şirketinin bir projesi.
Bu ustalarla yakından tanışma fırsatını bulacağımız, interaktif (etkileşimli) bir platformda gerçekleşecek olan bu atölye çalışmalarının İzmirliler için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. “İzmir’de yapılacak bir şey yok” diye yakınanlara sesleniyorum: Turneye çıktıklarında gelen tiyatrolar, arada bir düzenlenen konserler, festivaller, hafta sonu kahvaltıları dışında yapılacak birşey olmamasından şikayet eden biz İzmirliler için, “Art 10 Fikir Atölyeleri Projesi” gerçekten kaçırılmaması gereken bir etkinlik. İsterseniz mesleki bilgilerinizi, isterseniz genel kültür düzeyinizi arttırmak, ya da sosyalleşmek adına katılabileceğiniz anlamlı ve farklı bir proje. Benden söylemesi..
Sezin Sivri
Etiketler: Art 10 Fikir Atölyeleri Projesi, Aylin Onart, On- Art